İnsanda mutluluğa engel olan şeylerden biri de kilo sorunudur...
Şişmanlık yaşam kalitesini doğrudan
etkiler...
Kişinin genel sağlık durumu
Hareket kapasitesi
Performans kalitesi
İnsan ilişkileri
Uyku düzeni
Cinsellik süreçleri
Ve çok dahası...
Doğrudan kilo ile ilişkilidir...
İnsanlar hep kilonun sorunlarından
bahseder...
Oysa asıl konuşulması ya da hakkında yazılması gereken kilo sorununun yan etkileri değildir...
Neden mi?
Çünkü zaten kilo sorunu yan etkileri
gözlemlenmesi zor bir durum değildir...
Burada asıl konuşulması veya
yazılması gereken
Bu meselenin yan etkileri değil, onun nasıl çözüleceğidir...
Peki, o zaman fazla kilolar nasıl
verilir?
Kilo verme stratejileri nelerdir?
Vücuttaki zararlı ve fazlalık olan
yapılardan kurtulabilmek için önce onların kimyasını bilmek gerekir...
Yağ dokuları sadece yağdan oluşmaz...
Tıpkı çeşitli ürünler ile dolu bir pazar
poşeti gibidir...
İçinde birden fazla farklı bileşenin
bulunduğu bir sentez yapısı vardır...
Yağ dokusunu bol yapraklı bir çiçek
gibi düşünün...
Her yaprağında farklı şeyler stoklanır...
Peki, bu yağ sentezlerinin genel
hatları ile bileşen yapısı neler içerir?
Daha anlaşılabilir bir dille...
Tombik yanaklar, gıdı, göbek,
basenler, kalçalar, baldırlar ve diğerleri...
Bunların içlerinde genel olarak neler
var?
Kurtulmak istediğimiz o fazlalıkların
içerik yapısı nelerden oluşuyor?
1.
Yağ
2.
Su
3.
Şeker
4. Kişinin beslendikleri, soludukları ve temas ettikleri neticesinde içeriye sızan zehir kırıntıları
Tabii ki yağ dokuları içinde başka
şeyler de mevcut. Ama şimdilik odak noktamız kilo vermek olduğu için asıl
meselemiz ile ilgili kısımda yoğunlaşıyoruz...
Kilo vermek için yağ yakmak
gerekir...
Yani...
Kilo vermedeki asıl sır yağ dokularını parçalayıp onları atık kanalları ile dışarı atmaktır...
Solunum, ter, dışkı, idrar ve benzeri
yollar ile...
Parçalanmış yağ dokularındaki stoklanmış fazlalıktan
kurtulmak...
Yani kişinin tüm vücudunda...
Hem iç hem dış dokularda stoklanmış olan
fazlalıkların önce içinde bulunduğu kafeslerden çıkartılması...
Akabinde vücudun dışına atılmasıdır...
Kilo vermenin öz stratejisi yağ dokularını parçalamaktır...
Peki, yağlar nasıl parçalanır?
Yağ sentezlerinin çözünmesi için özel
bir biyolojik kimyasal gerekir...
Yağ dokularını parçalayan ve onun
içindeki stokları kana karıştıran...
Bu vesile ile kullanılabilir olanı
kullanıp, ihtiyaç fazlasını dışarıya atmaya sebep olan...
Özel bir biyolojik kimyasal...
Peki, nedir o biyokimyasal?
LEPTİN!!!
Leptin hormonu vücuttaki yağ dokularını
parçalayan ve onların içindekilerinin kana karıştırılmasına yarayan ana
hormondur...
Sentezin dış dokusunu çözen bir kimyasal...
Pazar poşetini delen bir asit gibi düşünebilirsiniz...
Kişinin kilo verebilmesi için vücudunda yeterli oranda leptin salgılanması gerekir...
Bu hormonun salgılanması neticesinde bir zincirleme reaksiyon gerçekleşir...
1- Leptin salınımı
2- Yağ sentezlerinin parçalanması
3- Sentez içindekilerin kana
karışması
4- Besin türevi olan şeylerin vücutta
kullanılması
5- Sentez içi zararlıların atım yolları ile dışa atılması
O sebeple kişide leptin salınımı
aktifleştiğinde atık kanallarında bir aktiflik meydana gelir...
Ve atılan atıklarda bir farklılık
meydana gelir...
Bir süreliğine nefes ağır kokar...
İdrarın rengi koyulaşır...
Ter yapısı daha kıvamlı, yapış yapış
ve daha ağır kokan bir hal alır...
Sebebi içeride yapılan temizlik yani vücutta stoklanmış olan fazlalıklardan kurtulunmasıdır...
Buraya kadar tamam...
“Tamam anladık!!!”
“Ama asıl sırrı vermedin!!!”
Dediğinizi duyar gibiyim...
Evet...
Tüm bunların ötesinde asıl önemli olan soru ise şudur:
Leptin hormonu nasıl salgılanır?
Vücutta leptin hormonunun salınımının
tetiklenmesi için ne yapmak gerekir?
Yağ yakıcı hormonu salgılatan
stratejiler nelerdir?
Leptin hormonunun salgılanması bir
sonuçtur...
Tıpkı tüm sonuçlarda olduğu gibi bu da
bazı sebeplerden kaynaklanır...
O sonucu tetikleyen bazı sebepler...
Peki, leptin hormonunu yani yağ yakıcı hormonu salgılatan sebepler nelerdir?
1-
Vücutta
açlık oluşturmak
Yani hem katı hem sıvı tüketimini durdurup, bir süreliğine aç kalmak
2-
Vücut
aç olmasına rağmen hareket etmek
Yani vücuda hareket edebilmesi için gereken enerjiyi üretecek besini kendi stoklarındaki yağlardan almaya zorlamak…
Bu gibi durumlarda her türlü hareket olur. Tabii ki spor daha hızlı ve etkili bir çözüm yoludur…
Açken harekete geçmenin leptin salgılatmasının sebebi vücutta hareket başladığında, eğer içeride besin yok ise, vücudun o harekete yakıt üretmek için mevcut stokları parçalamasıdır...
Yani fazlalıkları yok etmenin yolu vücuda besin vermeyip onu harekete sokmaktır...
Çünkü her hareket bir yakıta,
Her yakıt bir besine ihtiyaç duyar...
Kilo vermenin yöntemi vücudun stokladığı yakıtı kullanmaya zorlamaktır...
Tabii ki burada kıvam konusu da stratejik olarak yönetilmelidir...
Nasıl olsa leptini salgılatacak ana strateji açlık ve hareket ise o zaman ölüm orucuna girip maratona çıkalım moduna girilmemelidir...
İnsanoğlu acelecidir...
Yıllar içinde alınan kiloyu günler içinde vermek ister...
Bu gibi kıvamsız süreçler kişide kilo kaybına sebep olsa da geri planda daha büyük zararlara yol açacaktır...
O sebeple açlık ve beraberindeki hareket doğru ölçümler neticesinde bir kıvam denetimi altında ilerlemelidir...
Peki, hayatta herhangi bir konuda kıvamı belirlemenin yöntemleri nelerdir?
Takipte kalın... ;)
Herkes her şeyi biliyor sözde ama nasıl?ın cevabını veren yok :) siz verdiğiniz için çok teeşkkürlrer
YanıtlaSilKıvam için beklemedeyiz
YanıtlaSilGerçekten çok ilginç detaylar ya çok şaşırtıcı , teşekkür ederiz zihninize sağlık olsunn :)
YanıtlaSilNelerin nelerle ilişkisi varmış. Ne mutlu fayda veren ilişkileri kuran ve başkalarının kurmasına vesile olanlara. İlişki kurma marifetine kattıklarınız için teşekkürler. Takipteyiz.👍😊
YanıtlaSilTanımlamalar tam yapılınca, zihin daha iyi ikna oluyor ve daha iyi anlıyor... Neyin neye sebep olduğu, ne neyden kaynaklandığını bilince, geriye bilinenlerin uygulamak kalıyor...
YanıtlaSilŞişmanlığın son pişmanlığı olsun bu :) elinize sağlık
YanıtlaSilUzun süre açlık ve sık hareket bu işin püf noktası galiba :)
YanıtlaSil