Niye hicret eder insan, neden muhacir olur? Bulunduğu yerde neyi eksik görür ya da ne ona yük olur da kalkar göçer? Hangi kuşatmaya dayanamaz insan veya kaç şiddetinde bir savaş yerinden eder onu? Ya da kaç ölünün kan davası ürkütür de kaçar insan, elini bile yıkamadan.
İşte yani, kaçar insan, bazen geçim baskısından bazen kıtlık korkusundan.
Bazen yokluktan ve bazen de varlıktan kaçar, göçer…
Peki, kaçarken nereye kaçar, hangi yöne kaçar? Kimin nereye kaçacağı bir son dakika tercihi midir yoksa geçmişteki tercihlerinin, son dakikada icrası mı? Bir çözüme doğru mu yoksa yeni bir problem merkezine doğru mu? Kim, hangi yöne kaçar?
Göçten önce kim kime daha yakınsa, göç günü geldiğinde, o ona gider. İnsan, başı sıkıştığında en yakın akrabasına, yakın bildiği dostuna gider. Bir topluluk da dost veya akraba olduğu bir topluluğa gider.
Henüz o savaş patlamadan ve henüz kimse elini kana bulamadan önce. O kıtlık çıkmadan ve o fırtına kopmadan önce. Yani insan henüz kaçmadan önce, kaçar aslında. Henüz yolculuk söz konusu değilken, herkes iyiyken, işler yolundayken; kaçacağı yolu seçer insan. Ve o gün geldiğinde; en yakın olduğuna, en çok benzediğine, en çok sevdiğine yönelir.
İşte insan, fırtına koptuğunda, deprem olduğunda ne yaşayacaksa, havalar iyiyken yaptığı evde yaşar. O fırtınalı günde, evini terk edip giden insan da gittiği yerde, kendi evi gibi bir eve sığınır. Yani henüz gök delinmemiş, yer sarsılmamışken hicret eder insan. Henüz göç yola dizilmemişken muhacir olur da bilemez insan.
Bilmeyen insan; nerde yaşadığını ne yaptığını bilmeyen. Ayak bastığı yeri ve altında durduğu göğü tanımayan insan. Kime yakın kime uzak, farkında olmayan insan… Yani bu gününe yabancı olan insan; o gün geldiğinde yine bilmediği, anlamadığı bir yere kaçar. Bir yabandan başka bir yabana, bir yalandan başka bir yalana göç eder.
Bilen insan ise, göç günü gelmeden göçünü tutandır. Toprak kaymadan kazığı çakan, gök delinmeden çatıyı kurandır. Herkes “iyi” iken, gerçek iyiyi tutan ve zor günün insanına, iyi günündeyken yakın durandır.
Ve bilen insan; konduğu yer göçtüğü yerden daha iyi olandır.