İnsan yola çıkar
Ancak bazen unutur
neden çıktığını
Bazen ise yola
çıktıktan sonra yönünü değiştirir
En acısı ise insanın
süresini bitmeyecek sanması…
Şükürsüzlük bitmeyen
bir mağaraya benzer
Devamlı ilerlersin
ama yol bitmez
Şükür ise mağaradan
çıkıştır
Bazen de insan
şükürsüzlüğünden yolda çok oyalanır…
Halbuki bir imkânı
olsa ve dışarıdan baksa kendine
Tüm duygu ve gereksiz
heveslerden uzak bir şekilde
“Ah” diyecek, “ben ne
yapıyorum ve nereye gidiyorum?”
Uzaktan bağıracak
kendine “dön oradan”
Çünkü insan dışarıdan
bakınca perdeler kalkıyor
Ne kadar boş şeylerle
uğraştığını ve ne büyük kayıplar verdiğini görebiliyor
Giden emeklerine mi üzülsün, giden zamanına mı? …
O yüzden insan
yazmalı bir kağıda
Amacı ney?
Bir hayata başlamamış
olsa ve ona bir kalem verilse
Ne için ne uğruna
yaşamak isterdi?
Şimdi bir de ona
uygun hedefler yazmalı
O amacı destekleyen,
uzaklaştıran değil…
Şimdi de dönüp bakmalı
Hedefleri neler?
Hangi amaca götürüyor?
İlişkilerine bakmalı
İsteklerine bakmalı
İmkanlarına bakmalı
Buradan da hangi yola
doğru gittiğini çıkarmalı…
İnsanoğlu benzer
cümleyi kurar
Ahh eskiden ne
güzeldi
Eski bayramlar
Eski arkadaşlıklar
Eski ramazanlar
Halbuki hayatta
eskinin daha güzel olmak gibi bir şartı yoktur
Bu sadece dününe göre
daha kötü olan insanların geldiği durumdur
Halbuki insan dününe
göre daha iyi oldukça
Her şey daha lezzetli
hale gelir…
Bu sebeplerden ötürü
İnsan bir köşeye
çekilmeli sakin bir ortamda
Düşünmeli, şuan canı
alınsa yaptıklarından memnun mu?
Yoksa aklı
yapamadıklarında mı?
İşte bir sır geliyor…
Kişinin hayatının ne
kadar doğru olduğunun ölçüsü…
Deseler ki “son 10
günün, nasıl yaşarsın?”
Bu sorunun cevabı
“son 10 günüm gibi yaşarım” ise
İşte o kişi amacını
hayatına geçirenlerdendir
Bu soruya verdiği
cevap ile hayatı çok uzak ulanlar ise
Amacını kaybetmiş
olanlar…
Bu sebepten ötürü
herkes bakmalı sıklıkla
Neredeyim?
Nereye Gidiyorum?