İnsan iyilik yapınca karşılık görmek ister
Fakat çoğu
zaman göremez
Nankörlük
ile karşılaşır
Şikayet eder
"Yaptıkları
ve fedakarlıkları"
Takdir
edilmedi,
Fark
edilmedi diye
Nihayetinde
yaptığı iyilikten dolayı pişmanlık duyar
Yani yaptığı
iyiliği heba eder
"Çocuğuma
hayatımı adadım"
"Daha ne
yapabilirdim"
"Ama çocuğum
hayırsız çıktı"
"Çalışanıma
türlü türlü iyilikler yaptım,"
"Beni
arkamdan vurdu"
"Akrabalarıma"
"Çalıştığım
şirkette"
"Eşime"
"Aileme"
"Büyük
fedakarlık yaptım ama..."
"Kadrimi
bilmediler,"
"Hakkımı
vermediler…"
Demeyen veya
etrafında bundan yakınmayan neredeyse yoktur.
İnsan iyilik
yapınca gereksiz bir beklentiye sokuyor kendini..
İnsanı
tanımadığı için,
Gerçeğini
öğrenmediği için,
Peki insanın
bu konuda gerçeği nedir?
Yaratıcısına
yaptıklarına bakarak bunu anlayabiliriz...
Bir insan ne
kadar iyilik yaparsa yapsın,
Yaratıcının
insana verdiği yaptığı iyiliklerden daha fazla yapmış olamaz.
Yani insana
en büyük iyiliği yapan yaratıcıdır.
İnsanın
insana yaptığı iyilik,
Yaratıcının
yaptığı karşısında yok gibidir.
Peki insana
en büyük iyiliği yapan yaratıcıya insan nasıldır?
Yaratıcı ne
diyor insan için,
ALLAH’ın kadrini
hakkı ile bilmediler.
Yani
nankörlük yapmış birçok insan,
Şimdi benim
aileme, personelime, çalıştığım şirkete,
yaptığım
ufacık iyilikler karşısında girdiğim beklenti yersizdir.
Bu işin
normali,
Asıl takdir
edilince insan şaşırması lazım.
Çünkü
anormal yani zor olan bu,
Bunu
yapabilen kendine karakter katmış olur.
Birçok insandan
üstün olur.
Birçoğun düştüğü hataya düşmediği için…