Etrafımızda olup bitenler...
Evet, yanlış duymadınız insanoğlu öylesine kaptırmış ki
hayatın akışına kendisini, etrafında olup bitenlerden haberi bile yok. Halbuki yaratıcı bizlere bir çok olayla mesaj
veriyor. Etrafımızdakilere daha çok bakıp ders çıkarmamızı istiyor.
Peki biz ne istiyoruz?
Sadece ilgimizi çeken olaylara dikkat çekerek ne kadar
ileriye gidebiliriz?
İnsanoğlu etrafındaki her şeyden ders çıkarabilmelidir. Bitkilerden,
ağaçlardan, kuşlardan… zaten günümüzde yapılan bir çok buluşun doğadan
esinlenerek bulunduğuna şahit olmaktayız. Uçaklar kuşlardan esinlenerek, tam
dönüş yeteneği olan kameralar böceklerin göz yapılarından esinlenerek ve daha
binlercesi.
Öyleyse bizlerde etrafımıza bu gözle bakıp hayatımıza yön
vermemiz gerekmez mi?
Ağustos böceği ve karıncanın hikayesini hepimiz dinlemiş
veya okumuşuzdur. Ne diyordu kıssadan
hisse; karınca durmadan çalışıyor ve kötü günler için birikim yapıyordu. Hayata
karşı ödemesi gereken bedellerini ödüyordu. Ağustos böceği ise eğleniyor,
günlerini güzel geçiriyordu. Sonunda ise kötü şartlar oluştuğunda perişan bir
vaziyete bürünüyordu. Bedel ödemek kötü zamanlarda bizleri diri tutan, hayata
hazırlayan bir kavramdır.
Öyleyse etrafımızı da yeterince ders çıkaracak şekilde
incelemek için bedel ödüyor muyuz? İncelemiyorsak halimiz ağustos böceğinin ki
gibi mi olacak?
Evet; şimdi karar verme zamanı.
Hayata yeniden, irdeleyerek bakmanın tam zamanı…
Doğru bedelleri ödeyebilmek ve irdelerken kendine göre doğrulara değil evrensel tek olan doğruya varabilmek. Doğrusu pek kıymetli.. :)
YanıtlaSil