Susuzluk gibiydi sensizlik...
Nefessizlik gibiydi...
Hatta sensizlik daha kötü diye düşündü...
Çünkü yavaşça öldürüyor, hatta öldürmüyor süründürüyordu...
Oysa gerçek olan tek fark vardı sensizlik ve susuzluk
arasında...
Gerçek olan tek fark vardı sensizlik ve oksijensizlik arasında...
Birisi doğuştan geliyor, diğeri ise sonradan oluşuyordu...
24 yaşında onsuz yaşayamaz hale gelmişti aslında...
Yani bundan önceki 24 sene onsuzdu ve hiç acısını çekmemişti...
Ne olmuştu peki?
Normalde olmayan bir acı ne oldu da açığa çıktı ki şimdi?
Aslında özünde olmayan bir açlık oluşturmuştu hatalı seçimleriyle...
Ama sahte açlığın gerçek acıları ile boğuşuyordu...
Resmen ölürcesine sürünüyor ama bir türlü ölemiyordu...
Her an onu düşünmek...
Onunla bir araya gelmek için her türlü haksızlığı yapmak...
Onun dışında başka kimseyle iletişim kurmak istememek...
Adeta ona taparcasına teslim olmak...
Ya terk ederse kaygısı ile taviz üstüne tavizler vermek...
Asla yapmam dediği şeyleri gözü kapalı yapar hale gelmek...
Onsuz yaşayamadığı için kendini, hatta onu öldürmeyi istemek...
Nasıl bir istekti ki bu, onu bu hallere sokuyordu?
Yokluğunda acı ile kıvranıyor ama bir araya gelince de keyif alamıyor, mutlaka huzursuzluk çıkıyordu...
Yahu bu nasıl bir durumdu böyle?
Ne berbat bir durum!
Neydi içinde bulunduğu bu hal?
Bağımlılık...
Yani vazgeçememe hali...
Yokluğunda iken acı çekmek ama bir araya geldiğinde haz almanın yasaklanması durumu...
Ne trajik bir durum...
Bu trajedinin bir diğer yan etkisi içinde illüzyonlar barındırmasıydı...
İnsanın gerçekleri görmesine engel olurdu bağımlılıkları...
Hatta gerçeğe öyle kör olduğu anlar olurdu ki, bazen övünürdü bu içler acısı durumuyla...
Özellikle arabesk bir parça çaldığında...
Yine öyle bir andı bu...
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk çalıyordu radyoda...
“İşte budur be aşk.” dedi içinden...
“Aşk için ölünmeli, aşk o zaman aşk! “
Peki sonra?
Senin uğrunda öldüğün, sonrasında başkasıyla mı mutlu olmalı?
Gerçekten bu muydu yani olması gereken?
Bir an garibine gitti bu isteği...
“Neden öleyim ki birisi için?” dedi...
Ne kadar saçma bir düşünceydi aslında...
İnsan sevdiği için yaşamalı, sevdiği ile yaşamalı...
Biri için ölmek neden yüce olsun ki diye düşündü...
Peş peşe gelen farkındalıklar şaşırtmıştı onu...
İçinde bulunduğu bu durumdan tiksindi o anda...
Ama farkındalık yetmiyordu ki bağımlılıktan dönmek için...
Bırakmak istemek yetmiyordu ki özgürleşmek için...
Peki, nasıl kurtulacaktı bağımlılıktan?
Neydi güçsüzü güçlendirmenin stratejileri?
Neydi bağımlıyı özgür kılmanın yöntemleri?
İşte tam da burada devreye giriyor Deneyimsel Öğreti...
Bağımlılıklardan arınmanın yolları için İletişim ve
İlişkilerde Ustalık Eğitimi!
Bağlanmak lazım ama bağımlı olmamak lazım.
YanıtlaSilgerçek anlamları kaybedip yanlış yerlerde anlam aramak...
YanıtlaSilnasıl güçleneceğiz makalesini bekliyorum :)
YanıtlaSilFarkına varmanın farkını bir anlayabilsek...
YanıtlaSilKaybetti şeyin zamanı ve inancı ve imanı olduğunu , kazandığı şeyin ileriki dönemdeki hazları keyifleri neşesi olduğunu, gittiği yolun hedeften uzak olduğunu , çok sonra anlıyor insan. Ve sonra diyor nasıl da kandırmış , nasılda tuzağa çekmiş bizi, yol diye attığı çukurmuş. Aşk dediği şey aslında yoldan çıkartıp yere bizi bizi yaratana küçük düşürmek için kullandığı sahte bir sözmüş..
YanıtlaSilinsanın en büyük düşmanı en büyük kazığı atarken nasıl da oyalamış bizi..
Yandığı gibi bizi de yakmış..
o bize gülmüş, biz aşk demişiz…
Bağımlılık diyemeden, ömrümüzü vermişiz.
O bize gülerken..
Devamını bekliyoruz...
YanıtlaSilBağımlılıklar gerçekten insanı dumur ediyor. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilCevap veriyorum hayır:) İnsan kendisine verilen başrolüne kendisinin oturtulduğu şu geçicilikte birine neden bağımlı olsun ki neden ömrünü birinin kulu olarak geçirsin ki. Evet gerçekte bir kul bir RAB var o zaman gerçeğe kul olsun o zaman Yaratıcısını yaratılan için satmasın ne güzel tercihler..
YanıtlaSilİnsanın kendisini bir kişiye mecbur hale sokması aynı zamanda acınacak bir hale sokması anlamına geliyor. Maalesef aşk adı altında bu durum güzelmiş gibi gösteriliyor.
YanıtlaSililişkilerinde bağımlı olmayan insan kalmadı ki nerdeyse ama kimse ilişkisinin o seviyeye gelmesini istemezdi demek ki yapılan hatalarla alakalı
YanıtlaSilBağımlılık
YanıtlaSilYani vazgeçememe hali
Yokluğunda iken acı çekmek ama bir araya geldiğinde haz almanın yasaklanması durumu
Peki neydi bağlılık?
YanıtlaSilİnsanın doğru karar vermesine engel olan iki şey biri korku diğeri bağımlılıktır demişti alimin biri ne güzel söylemiş
YanıtlaSil